Kurtuluş Savaşında Enver Paşa

Kurtuluş Savaşı Ve Enver

Ölümlerin en hayırlısı ona nasip olmuştur. Enver Paşa, şüphesiz ki tarihimizin en büyük komutanlarındandır. Peki, Enver Paşa'nın Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü neydi? Tarih kitaplarımızda çok az geçen bu konuyu haydi inceleyelim!
Enver Paşa, yurdu terk etmeden önce çeşitli yeraltı örgütlerine ve destekçilerine "yurdu kurtarabilecek tek kişi Mustafa Kemal'dir" demiştir. Enver Paşa, öncelikle Kafkasların ardından Anadolu'nun kurtarılmasını düşünüyordu. Enver Paşa, önce Kırım'a, ardından Berlin'e gitti. Berlin'de Bolşevikler ve İngilizler ile görüştü. Fikirleri daha da olgunlaşan Enver Paşa, doğuyu ayağa kaldırıp İngilizlere karşı mücadele başlatıp Türk-İslam devletini kurmak, Anadolu-Türkistan ve Arabistan'ı kurtarmak istiyordu.
Enver Paşa bunları düşünürken Anadolu'da kongreler düzenleniyor, Mustafa Kemal isyan ateşini yakıyordu.
togubalık Enver Paşa, Rusya'dan Anadolu'ya silah yollanması için ilk ikili ilişkilerde büyük rol oynadı. Lenin ile görüşüp Anadolu için destek istedi. Enver Paşa gibi bir komutanı elinde tutmak isteyen Ruslar, Enver Paşa'yı çok iyi ağırlamaktaydı. Ancak Anadolu konusunda çekimserlerdi. TBMM hükümetinin Fransızlar ve İngilizler ile anlaşmasından korkuyorlardı. Durumu öğrenen Mustafa Kemal, Sovyet Rusya'ya yazdığı mektupta kısaca şunu demişti: "Bolşevik Rusya ile işbirliğini kabul ediyoruz. Emperyalizm aleyhine vuku bulacak ortak mücadelemiz için birliklerimizi şekillendirecek gerekli yardımı bekliyoruz."
İlk hamleyi yapan TBMM hükümeti, Bekir Sami Bey başkanlığındaki bir grubu Rusya'ya yolladı. İlk görüşmeler hiç olumlu geçmiyordu. Mustafa Kemal, Enver Paşa'nın Rusya'da olmasından rahatsızlık duyuyordu. Moskova tarafından şekillendirilmiş bir Enver Paşa, Sovyetlerin istemediği bir durum olduğunda Anadolu'ya yollanabilir ve Anadolu'da büyük bir kaos çıkabilirdi. Bunu öngören Karabekir Paşa, Mustafa Kemal'e şu mektubu gönderdi:
"Enver Paşa Bolşeviklerle büyük bir temas kurmuştur. Yarın Bolşevikler sınırımıza ilerlerken Enver Paşa arkadaşları ile gelirlerse nasıl telakki ve kabul olunur? Onlar yeniden gelirse yeni bir intikam sevdasına karışırsa ne olacak? Kuvayi Milliye'yi İttihat ve Terakki çerçevesinde olan bir hareket olarak göstermektedirler. Enver Paşa'nın İslam ve Türk dünyasında büyük bir şöhreti var. Bolşevikler bundan faydalanmak isteyecektir."
Mustafa Kemal Paşa, Karabekir Paşa'yı haklı bulmuş ve şunları söylemiştir:
"Enver ve arkadaşları içişlerimize karışamayacaklardır. Onlara TBMM izin verirse sadece yurtdışında olmak şartıyla çeşitli görevler verilebilir."
Enver Paşa bunların üstüne şu mektubu yazar:
"Kardeşim efendim, 10 gün önce Moskova'ya vardım. Burada delegeler ile görüştüm. Memlekete dair bazı meseleleri görüştük. Bolşevikler komünist olmasa bile İngilizler aleyhinde bir kurtuluş mücadelesini desteklemeyi kabul ediyorlar."
Enver Paşa, bu mektubun devamında dış devletler hakkında Mustafa Kemal'e bilgi vermiştir. Özellikle İngiltere ve Fransa'nın aralarının bozuk olduğu bilgisini Mustafa Kemal çokça kullanacaktır.
Enver Paşa şu anda Anadolu ve Milli Mücadele için çalışıyordu. Ancak Mustafa Kemal'in aklında hala daha sorular vardı. Çünkü Enver lider ruhlu biriydi. Daha 1 sene öncesine kadar Anadolu'da bulunan en büyük komutandı. Yarın başına buyruk davranmayacağının garantisi yoktu. Üstelik Kuvayi Milliye içinde İttihatçılardan nefret edenler de vardı.
Mustafa Kemal, Enver Paşa'ya bir mektup yazar. Mektupta kısaca şunu diyordu:
"Hareketlerinde dikkat et. Rusları şüphelendirme. Allah yardımcın olsun." Bu mektuplaşmalardan sonra Enver Paşa, Anadolu'da siyasi parti girişimlerine başlamıştı. Enver, bu fikirlerini Ali Fuat Paşa'ya aktarmıştı. Mustafa Kemal Anadolu'da mücadele ederken Enver, bambaşka fikirler içindeydi. Mustafa Kemal, şu durumda sadece Anadolu'nun kurtarılması gerektiğini savunurken Enver Paşa, Türkistan-Anadolu ve Arabistan'ı kurtarabileceğini savunuyordu.
Mustafa Kemal, bu gelişmeler ışığında Enver Paşa karşısında tedbir alınması gerektiğini düşündü. Ruslar, Enver Paşa'nın yanında saf tutmuştu. Çünkü Mustafa Kemal'in komünist fikirler savunmadığını biliyorlardı. Enver Paşa ise tüm bunlardan habersizdi.
Tüm bunlar olurken Yunan ordusu ilerlemiş, TBMM düzenli ordu çalışmalarına başlamıştı. İngilizler bunları son çırpınış olarak görüyordu. Mustafa Kemal'in yerine Enver'in geçeceğini düşünüyorlardı.
Enver Paşa, düzenli ordunun başarısız olacağını düşünüyor; ilkbaharda Anadolu'ya geçip hareketin başına geçmeyi planlıyordu.
Enver Paşa Batum'a geçmiş, ancak Kazım Karabekir sınıra asker yollayıp Enver Paşa'nın yazdığı tüm mektupları, ayrıca Bolşevik Rusya'nın mektuplarını Mustafa Kemal'e iletiyordu.
Mustafa Kemal, düzenli orduyu kurmuştu. Enver Paşa, yakınlarına "Biz Anadolu'da olsak durum daha farklı olurdu" diyordu. Kurduğu parti de Anadolu'da taraftar topluyordu. Kütahya-Eskişehir mağlubiyeti ile meclis karışmış, "Mustafa Kemal yerine Enver'i istiyoruz" görüşü ağır basmıştı. Sakarya Savaşı bu noktada bir kırılma noktası olacaktı. Çünkü Bolşevik Rusya, Anadolu'ya verdiği desteği azaltmıştı. Bu arada Trabzon'da Yahya isimli birisi 1000 kadar adam toplamış ve Enver Paşa'yı bekliyordu. Enver Paşa bunun üzerine amcası Halil Paşa'yı Trabzon'a göndermiş ve son çalışmaları takip etmesini istemişti. Bunu öğrenen TBMM, Enver Paşa ve Halil Paşa'nın ülkeye girişlerini yasakladı. togubalık Halil Paşa 1 ay içinde Trabzon'u terk etti.
Sakarya Savaşı öncesi bir gözü Enver'de, bir gözü Sakarya'da olan Mustafa Kemal Paşa, Karabekir ile doğuyu kontrol altına almıştı. Ankara, Trabzon'a bir istihbaratçı göndermeyi de ihmal etmemişti.
Trabzonlu Enver Paşa taraftarları Batum'a gitmişti. Bunun üzerine Mustafa Kemal, Enver için Fevzi Paşa'ya "Ya Anadolu'ya getirelim ya da adım adım izleyelim. Dışarıda ne yapacağı belli olmaz" diyordu. Fevzi Paşa, gelmesi taraftarı değildi. Enver Paşa da gelme konusunda çok kararsızdı. Afganistan'da bulunan Cemal Paşa'ya bir mektupta "Haftaya yanına geleceğim" deyip, ertesi mektupta "Anadolu'ya gitmeye karar verdim" diyordu. Bazı kaynaklara göre Enver, burada Ruslardan haber beklemekteydi. Elbette herkes kahraman olmak istiyordu. Enver de şüphesiz ki bu duyguyu en çok tatmak isteyenlerdendi.
Cemal Paşa'ya gönderdiği mektupta Mustafa Kemal'i açıkça aşağılayan Enver Paşa, şunları söylemekteydi:
"Mustafa Kemal'e rakip olacak kadar küçülmedim. Başarısına saygım sonsuz ama anlamıyorlar. Ben ona yine de anlatıyorum ama anlamıyor."
Enver, Mustafa Kemal'e yazdığı o mektupta ise şunları demekteydi: "Bir ricam vardır; kibre kapılmayınız. Mevkinize bakarak sizi baştan çıkaranlara uyup bir hata yapmayın. Unutmayın ki sizi seven, sevmeyen herkes sizin başarınız için çalışıyor. Çünkü sizin başarınız Anadolu'nun başarısıdır. Fakat siz şimdiden kanunsuzca ve şiddetkâr davranırsanız hayırlı bir netice vermez. Millet değişti. Seni temin ederim ki mevkiyi önemsemiyoruz. Benim tek idealim Müslümanları uyandırıp Avrupalılardan intikam almak. Şimdi sen bizim gelmemizi istemiyorsun. Güya ikililik çıkaracakmışız. Halbuki biz o kanaatteyiz ki eğer biz memlekette olsaydık bugün devam eden baskılara gerek kalmazdı. Daha kolaylıkla birlikte yürürdük. Şimdi ise memlekete dışarıdan yardım ediyoruz. Bizi gönderdiğiniz sürgüne şimdilik vatan için katlanıyoruz."
Enver Paşa'nın Anadolu kan ağlıyorken parti kurması ve bir hareket başlatmaya çalışması, İttihatçıların ısrarla Enver'i çağırması Mustafa Kemal'i korkutuyordu. Enver eğer Anadolu'ya girerse düz bir asker olarak Mustafa Kemal'in emrine girmez, bir ikililik çıkardı. Bu, Mustafa Kemal Paşa'yı Ali Fuat, Karabekir ve Fevzi Paşalar desteklemekteydi.
Savaş döneminde Mustafa Kemal, bu zorlu günlerde yetkinin kendisinde olması gerektiğini savunuyordu. Eğer bir ikilik çıkarsa tüm Anadolu zor duruma girebilirdi. Ki bu görüşünde şahsım olarak Mustafa Kemal'e katılmaktayım. Enver Paşa'nın İslam dünyasındaki ve Türkistan'daki şanı ortada. Enver Paşa sade bir asker olarak asla ve asla kimsenin emrine girmez. Hayalcidir.
Enver Paşa ilerleyen günlerde Naciye Sultan'a mektuplar gönderip mektuplarda Mustafa Kemal'i şikayet ediyordu. Enver Paşa'nın canından çok sevdiği Naciye Sultan'ı onurlandırma çabası, hiç şüphesiz dünya tarihinin en büyük aşk hikayelerinden birisidir. togubalık
Harekete geçememesi, Türkistan-Anadolu-Moskova üçgeninde sıkışması artık canını sıkıyordu Enver Paşa'nın. Enver, Berlin'e gitmek ve artık emekliye ayrılmayı bile düşünmüştü. Ancak bundan vazgeçip Milli Mücadele'ye yardım etmeyi düşündü.
Enver Paşa, şüphesiz ki vatana hizmet etmek isteyen bir vatanperverdi. Lakin Enver Paşa ne yapacağını bilmiyordu. Tıpkı üniversite tercihi yapan bir genç gibi ne olacağına karar veremiyordu.
Rus dışişleri temsilcileri, Türk temsilcilerine Kızılordu'yu Enver Paşa'nın emrine verip Anadolu'ya yollama fikrini üstü kapalı yoklamaya başladılar. Mustafa Kemal buna kesin olarak red cevabını vermişti. Eğer Mustafa Kemal bunu kabul etseydi, Rusya yanlısı bir Türk siyaseti görmemiz hiç kaçınılmazdı. Eğer Türkiye başaracaksa kendi askeri ile başarmalıydı.
Bu gelişmeler ışığında Sakarya Meydan Muharebesi sonuçlanmış, İngilizler artık Yunanların Türkleri yenemeyeceğini anlamıştı. Ruslar artık Anadolu'ya Enver'i yollamayı düşünmüyordu. Enver Paşa ise Mustafa Kemal'i takdir ediyor, ancak hala daha burun kıvırıyordu.
Enver Paşa sıkıntıdan kendini yiyordu. Artık ne Mustafa Kemal ile ne de başkasıyla, kendisiyle kavga ediyordu.
"Askerlikten yavaş yavaş uzaklaşıyorum. Mustafa Kemal ile mücadele istemiyorum. Teşkilatımızı tamamlamadan iş yapmak doğru değil."
Enver Paşa bu mektupları Ankara'nın okuduğundan habersizdi.
Halil Paşa'ya yazdığı mektupta ise şunları söylüyordu:
"Şimdi tuhaf bir durumdayım. Asıl işim memlekete karşı vazifem ve arkadaşlarla yazdıklarım herhalde burada bulunmamı icap ettiriyor. Sonra bir de düşünüyorum. Şimdilik Anadolu'yla meşgul olmaz. Umutsuzca gerçek şu ki Mustafa Kemal diktatörlüğe gidiyor. Fakat bunun karşılığında savunmaya devam ediyor."
Tüm bunların sonunda Enver Paşa ani bir kararla Anadolu'ya gitme kararı aldı. Ancak askeri bir gidiş değil, sadece oluşturduğu teşkilatı görmeye gidecekti. İlerleyen zamanda Mustafa Kemal istemese dahi Anadolu'ya hakim olmak istiyordu. Eşine yazdığı mektupta önce Afganistan'a, sonra Batum'a, ardından Trabzon'a gitmeyi düşünüyordu.
Enver Paşa, tam Anadolu'ya gideceği sırada hava şartları izin vermedi ve motor çalışmadı. Enver Paşa her Anadolu'ya gitme kararı verdiğinde hep bir aksilik çıkıyordu. Trabzon'a gitmeme kararı alan Enver Paşa artık bir şey yapmak istiyordu. Anadolu'yla tüm bağlantısını kesti,
togubalık Sovyetlerin desteğini alarak doğuya yöneldi. Ancak ilerleyen zamanda Basmacı Hareketini kurarak Ruslarla savaşa girdi. Birçok kez kararsızlığa düştü. Enver Paşa düşerken Mustafa Kemal yükseliyordu. Ruslar ve Ermenilerle girdiği savaşta şehit olan Enver Paşa'yı saygı ve rahmetle anıyoruz. Unutulmasın ki bu yazıda Enver Paşa'yı yer yer eleştirsek de o hürriyet kahramanıdır. Saygımız sonsuzdur. Türkistan'da yaptıklarını asla ama asla unutmayacağız.